Çocuklarda Saldırganlık ve Öfke

Saldırganlık ve öfke kavramları genel olarak birlikte kullanıldığından bu iki kavram eş anlamlı olarak algılanabilir. Fakat saldırganlık ve öfke kavramlarını ayrı ayrı ele almak saldırganlığı ve öfkeyi tam olarak anlamak ve incelemek için daha yararlı olacaktır.

Öfke, “engellenme, saldırıya uğrama, tehdit edilme, yoksun bırakma, kısıtlama vb. gibi durumlarda hissedilen ve genellikle neden olan şeye ya da kişiye yönelik “sözel ya da fiziksel şekilde” saldırgan davranışlarla sonuçlanabilen, oldukça yoğun olumsuz bir duygu” olarak tanımlanır. Saldırganlık ise başka bir canlıyı ya da nesneyi “incitmek ve rahatsız etmek” amacıyla gösterilen davranış şekilleri olarak tanımlanmaktadır (Boxer ve Tisak 2005). Saldırganlık ve öfke düşmanlık, korku, yarış, engellenme gibi çeşitli durumlarda açığa çıkabilir ve kişinin karşısındaki nesne ya da kişiye zarar vermesine, onu durdurmasına, engellemesine ya da kişinin kendini koruması amacıyla fiziksel, sözel veya sembolik her türlü şiddet içeren davranışı göstermesine neden olabilir. Öfke genel olarak bir duyguyu temsil ederken, saldırganlık daha çok davranışla ilgilidir.

Özmen (2004), öfke duygusunun daima saldırgan davranışlarla sonuçlanmayacağını, öfke sonucu saldırgan davranışlar gözlemlense bile saldırganlığın tek seçenek olmadığını ve öfke sonucu bireyin nasıl davranacağının, o an içinde bulunulan durum, kültür, öfkenin seviyesi, önceki yaşantılar gibi çeşitli etmenlere göre değişiklik gösterebileceğini belirtir.

Sağlıklı ve Sağlıksız Öfke

Tıpkı diğer duygular gibi öfke de doğal, evrensel ve sağlıklı olarak açığa çıkarıldığında, yapıcı ve iletişimi onarıcı ve kolaylaştırıcı bir duygudur. Öfke, diğer tüm duygular gibi normaldir ve duygusal dengelemeye katkı sağlar. Fakat kontrol edilmediğinde ve davranışlara yansıdığında zarar verici tepki ve eylemlere dönüşebilir. Öfkenin yokmuş gibi davranılması, bastırılmaya çalışılması, öfkeyi sağlıklı bir biçimde ifade etme yöntemlerinden değildir. Hissedildiği zaman kişiyi uyaran, koruyan ve harekete geçiren öfkenin sağlıklı bir şekilde ifade edilmesi ve deneyimlenmesi için, öncelikle kişi tarafından kabul edilmesi, sebeplerinin ve çeşitlerinin anlaşılması ve saldırgan davranışlarla ifade edilmemesi için kontrol edilmesi gerekir (Soykan, 2003). Ancak öfke yoğun, sık, orantısız, dürtüsel ve kontrol edilemez olduğunda sağlıksız ve anormal olarak adlandırılabilir. Bu tip bir öfke, saldırgan ya da antisosyal davranışlarla ya da çocukluk döneminin dikkat eksikliği ve yıkıcı bozukluklarıyla birlikte görülebilir. Bastırılmaya çalışılan öfke, çocuk tarafından içselleştirilebilir, yaşam boyu bireyin tutum ve davranışlarını etkileyebilir.

Öfke ve Saldırganlığın Sebepleri

Çocukluk döneminde yaşanan ölümle bağlantılı olarak yas, boşanma, engellenme, ihtiyaçların karşılanmaması, ihmal, istismar, okul başarısızlıkları, kronik hastalıklar, günlük hayattaki değişiklikler (şehir, okul, öğretmen vb.), yeni bir kardeşin doğması, dikkat çekme amacıyla evde ya da okulda öfkeyi kullanmak, yetersiz yaşam koşulları, akranlar tarafından dışlanmak, şiddete maruz kalmak ya da tanık olmak gibi durumlar çocukların sağlıklı olmayan şekilde öfkeyi deneyimlemesine, ifade etmesine ve buna bağlı olarak saldırgan davranışlar sergilemesine sebep olabilir. Ayrıca kıskançlık, üzüntü, merak, yalnızlık, hayal kırıklığı, anlaşılamamak, fiziksel olarak zarar görmek ve tehdit edilmekte öfke hissedilmesine ve saldırgan davranışlar gösterilmesine neden olabilir (Tatlıoğlu ve Karaca, 2013).

Bebeklik ve Çocukluk Döneminde Öfke ve Saldırganlık

Bebekler öfkelerini ağlayarak, kollarını ve bacaklarını sallayarak, tekme atarak ifade ederler. 18-24 ay arası dönemde çocuklar genellikle öfkelerini sinir nöbetleri geçirerek dile getirirler. 24 ay sonuna doğru ise bu nöbetler en üst seviyelere ulaşabilir fakat 36 aylık döneme doğru azalır. Bu azalmanın nedeni, üç yaş civarında çocukların dil gelişiminde olan ilerlemeden kaynaklanır. Çocuklar ilgi, istek ve ihtiyaçlarını belirtmek için dili kullanmanın etkili bir yöntem olduğunu fark etmeye başlarlar.

Okulda ise öfke akademik beklentilere yönelik olarak oluşabilir. Çocuktan onun potansiyelinden daha fazla bilgi ve beceri beklenildiğinde çocuk hissettiği başarısızlığı öfke ve saldırgan davranışlarla açığa çıkartabilir. Ayrıca bazı çocuklar öfkeyi toplumsal rollerini tanımlamak için kullandıkları bir saldırganlık çeşidi olarak da görebilir. Bu durumda açığa çıkan ve çocukların akranları arasında yaşadıkları öfke, tehdit ve meydan okumalar kimin daha güçlü olduğunu belirlemeleri konusunda araç olarak kullanılabilir.

Bunlara ek olarak, bazı çocukların diğer çocuklara göre daha kolay öfkelenebileceklerinden de bahsetmek mümkündür. Mizacı gereği bu çocukların öfkelenmeleri için ufak bir uyaran ya da zorlanma yeterlidir. Bazı çocuklar ise henüz öfkelerini adlandırabilecek, onu yönlendirebilecek becerilere sahip değillerdir. Bu durumda çocuklar öfkeyi daha yoğun hissedebilir ve onu kontrol etme konusunda zorluk yaşayabilir. Her durumda da çocukların neden öfkelendiklerini ve öfkelerini nasıl uygun şekilde yönlendirebileceklerini bilmeleri gerekir. Fakat çocuklara genel olarak öfkelerini dile getirmelerinin doğru olmadığı öğretilir. Bununla bağlantılı olarak çocuklara öfkeyle nasıl baş edebilecekleri ya da hissettikleri öfkeyi yıkıcı değil yapıca bir şekle nasıl dönüştürebilecekleri öğretilmemektedir (Tatlıoğlu ve Karaca, 2013). Öfkesini sağlıklı bir şekilde yönlendirmeyi bilmeyen çocuklar kendini değersiz hissedebilir ve saldırgan davranışlarla bu duygusunu açığa çıkartabilir. Bu yüzden çocuğun hayatındaki yetişkinlerin rolü çocuklarda gözlemlenen öfke ve saldırgan davranışları kontrol edebilme ve öfkeyi sağlıklı bir şekilde yaşayabilme açısından önemlidir. Çocuklara etkili iletişim becerileri, duygu ve düşünceleri tanıma ve ifade etme, problem durumlarında çözüm üretebilme, yaratıcılık gibi konularda rehberlik edildiğinde çocuklar öfkeyi kontrol edebilme becerilerini geliştirmek için deneyim kazanabilirler. Peki öfke ve saldırganlık konusunda başka neler yapılabilir? Gelin şimdi hep birlikte bazı çözüm önerilerini inceleyelim.

Neler Yapılabilir?

Anne-babalar ve eğitimciler çocukların gösterdikleri öfke ve saldırgan davranışlar karşısında olumsuz duygular hissedebilir, çaresizliğe kapılabilir ve yaşadıkları bu durumu rahatsız edici olarak adlandırabilir. Öncelikle bu durumlarda bu tür duygular hissetmenin normal olduğunu belirterek başlayalım. Ve unutmayın ki bu tür durumlarda çocuğunuz anne babalarının ya da güvendiği başka bir yetişkinin onun yanında olmasına ihtiyaç duyar, sizlerin onunla birebir ilişki kurduğunuzu, onu sakinleştirmek için orada olduğunuzu, sizin onu onayladığınızı ve anladığınızı bilmek ister.

Çocuklar dil becerileri ve dünyayı algılama biçimleri tam olarak gelişmediği için duygu ve düşüncelerini ya da ihtiyaçlarını tam olarak ifade edemezler. Bunun sonucunda gerginlik hissedebilir ve öfkelenebilirler. Bu noktada yetişkin olarak çocuğu sakinleştirmemiz ve ondaki öfkeyi açığa çıkartan, bazı durumlarda şiddetlendiren, sebepleri bulmamız gerekir. Eğer çocuk izin veriyorsa ve davranışının şiddetini arttırmıyorsa onu kucaklayabilir, okşayabilir, gülümseyebilir ve sarılabilirsiniz. Bu tür durumlarda yetişkin olanın siz olduğunu unutmayın. Çocuk çok yoğun duygular hissediyorken ona öğüt vermek, ödül veya ceza gibi yöntemler denemek, azarlamak, çocuğa bağırmak ona öfkesini nasıl kontrol edebileceği ya da nasıl sakinleşeceği konusunda yol gösterici olmaz. Çocuk öfke nöbeti içindeyken ya da saldırgan davranışlar gösteriyorken sizi dinlemez, duymaz, sorularınızı yanıtlamaz. Bu durumlarda sakinlikle ona yaklaşan, anlayışlı olan, şefkat gösterebilen ve onu gerçekten anlayan yetişkinlere ihtiyaç duyar. Eğer çocuk fiziksel olarak zarar verici davranışlar gösteriyorsa ve bu eğilimi artıyorsa onu güvenli olabileceği, kalabalıktan uzak bir yere götürmek faydalı olacaktır. Fakat bunu yaparken neden onu başka bir yere götürdüğünüzü net bir şekilde belirtin. Ayrıca sakinleşene kadar onunla orada olacağınızı ve onu dinleyeceğinizi de ekleyin. Ayrıca sık sık kendinize şunları hatırlatın;

  • Çocuğunuz öfkelendiğinde ve bunu anlamlandıramadığında hissettiği duygulardan ve onları kontrol edememekten korkabilir. Bu durum daha da öfkelenmesine sebep olabilir.
  • Çocuğunuzun sakinleşmeye başladığını fark ettiğinizde onu dinlemek ve anlamak için onun yanında olduğunuzu belirtin.
  • Öfke konusunda çocuğunuzla konuşmaktan çekinmeyin. Unutmayın öfke de bir duygudur ve normaldir. Çocuğunuza öfkelenmesine sebep olan şeyi açıklayın. “Çok kızgınsın ya da çok öfkelisin çünkü giymek istediğin pantolonun kirli olduğunu fark ettin” ya da “Öfkelendiğin ve ağladığın esnada seni tam olarak anlayamadım. Bunun için üzgünüm. Şimdi ne söylemek istediğini anlayabilirim”.
  • Çocuğunuzun neden öfkelendiğini anlamak, öfkesini tekrar harekete geçirecek uyaranlardan uzaklaşmak için etkili olabilir. O yüzden onun tekrar öfkelenmesini sağlayacak noktaları bulmaya çalışın. Bunlar açlık, uykusuzluk, inatlaşma, düzeninde meydana gelen bir değişiklik ya da yorgunluk olabilir.
  • Öfke ve saldırgan davranışlar konusunda çocuğunuza yardım edebilmek için çeşitli sorulara cevap bulmayı deneyebilirsiniz.
    • Öfkelenmesine sebep olan şey ne olabilir?
    • Öfkesi açığa çıkmadan ya da saldırgan davranışlar göstermeden önce ne gibi belirtiler vardı?
    • En çok kiminle birlikteyken ya da hangi durumu yaşarken öfkeleniyor, saldırgan davranışlara başvuruyor?
    • O öfkelendiği zaman ya da saldırgan davranışlar gösterdiği zaman ben ne yapıyorum?
    • Sakinleşmesi konusunda en çok ne etkili oluyor?
  • Çocuklarınızın rol model olarak aldığı kişiler olduğunuzu unutmayın. Bu sebeple çocuklarınızın görüp duyabileceği zamanlarda eşlerinizle ya da çevrenizdeki diğer yetişkinlerle yüksek tonda tartışmamaya gayret edin. Çocuk yanlış bir şeyler yaptığında azarlamak, dövmek, bağırmak, küsmek gibi davranışları, biz yetişkinler onun yanında yaparsak çocukların bu davranışları gözlemleyerek öğrenmelerini ve içselleştirmelerini sağlarız.
  • Çocuğa öfkesini ifade etmesi için alan yaratın. Bunu yapmak için çocuğunuzun resim, drama, oyun, müzik yoluyla duygu ve düşüncelerini ifade etmesine izin verebilirsiniz.
  • Çocuk kitaplarından yararlanabilirsiniz. Öfke ile savaşmak yerine onu kabul ettiğimiz zaman öfkenin nasıl yapıcı şeylere dönüştüğünü konu edinen “Öfke Kuşları Orkestrası” kitabını kitaplığınıza ekleyebilirsiniz.

Tüm bunları uyguluyor fakat çocuğunuz her konuda öfkelenecek ve saldırgan davranışlar gösterecek sebepler buluyorsa, belli durum, kişi ya da nesneye değil genel olarak öfkeli hissediyorsa, daha önce öfkelenmediği çeşitli durumlara karşı öfkesi artmışsa, aile ya da okul olarak çocuğun öfke ve saldırganlığı ile baş etme konusunda güçlük yaşıyorsanız, çocuğun bu tür davranışları onun günlük hayatını ve eğitimini olumsuz etkilemeye başlamışsa bir uzmana başvurabilir ve çocuğa yardım edebilirsiniz. Fakat tüm bu süreçlerde sizin de hissettiğinizin duyguların normal olduğunu ve çocuğunuza ve kendinize karşı şefkatli yaklaşmanın iyileştirici bir etkisi olacağını unutmayınız.

Kaynakça

Boxer, P., & Tisak, M. S. (2005). Children’s beliefs about the continuity of aggression. Aggressive Behavior: Official Journal of the International Society for Research on Aggression31(2), 172-188.

Budak, S. (2000). Psikoloji Sözlüğü, Bilim ve Sanat Yayınları, Ankara.

Özmen, S. K. (2004). Aile içinde öfke ve saldırganlığın yansımaları. Ankara University, Journal of Faculty of Educational Sciences37(2), 27-39.

Soykan, Ç. (2003). Öfke ve öfke yönetimi. Kriz dergisi11(2), 19—27

Tatlıoğlu, K., & Karaca, M. (2013). Öfke olgusu hakkında sosyal psikolojik bir değerlendirme. The Journal of Academic Social Science Studies6(6), 1102-1123.